İSMET PAŞADAN ERDOĞAN’A

İSMET PAŞADAN ERDOĞAN’A

Başbakan kararını verdi..Ramazandan sonra en zalim şartlarda savaş devam edecek.Yani bu güne kadar uygulanan yöntemlerin çok,çok ötesinde bambaşka bir anlayışla  terörle mücadele edilecek.

Bundan anlaşılıyor ki  savaş: iki silahlı güç arasında devam etmekle kalmayacak. Masumları ve sivilleri de içine alacak şekilde daha farklı boyutlara ulaşacaktır. Yani, bu yeni dönemde daha çok faili meçhul,daha çok göz altı kayıpları olması muhtemeldir.Yani “Bıçak kemiğe dayandıysa” bazı kurallar geçerliliğini yitirecektir. Bu saatten sonra kimse, uluslararası savaş kuralları beklemesin demeye getiriyor Başbakan.

Ramazandan sonra daha çok öldürerek; Öldüremediklerini de  sindirerek bir “Barış miladı” başlatıyor Başbakan…

Öyle anlaşılıyor ki Erdoğan’ın bu barış sürecinin sonunda hiç bir Kürt: Ben “Kürdüm” deme cesaretini bile gösteremeyecektir.Akıl almaz baskılarla Kalıbına çekilecek ve Kürtlüğünü inkar etme sürecine girecektir.

İsmet Paşanın Ruhu Erdoğan’ın bu söylemlerinde  yeniden canlanmaktadır. Devlet:İsyanları bastırmak ve kendi doğrularını dayatmak maksadıyla yeni Dersimler,Palular,Ağrılar,Zilanlar yaratmaktan asla çekinmeyecektir.. 30 yıldır devam eden ve Bosna’yı hatırlatan ve toplu mezarlar. Mezarlarda ortaya çıkan 10 binlerce faili meçhul,30 bini aşkın can kaybı 100 milyar dolarları aşan maddi kayıplar,boşaltılan köyler,Perişan olmuş milyonlarca aile bıçağı kemiğe dayatmamışta, bu gün  dayanmışsa ve ramazan sonrası toplu bir temizlik hareketine girişecek olması akıllara yeni katliamlar getirmektedir. 

Eminim İsmet Paşa’da böyle çok haklı olduğunu düşünmüştür. “Biz bunlara Cumhuriyeti  kurduk.Başlarına medeniyetin simgesi şapka, boyunlarına kravatı  geçirdik… Hatta anlamıyorlar diye, güzel dilimiz Türkçe ile ezan bile okuttuk.Daha ne istiyorlar” diye. Madem anlamıyorlar; O zaman  gelsin Dersimler,Palular Ağrılar,Zilanlar.

Başbakan’ın, beynindeki bu Ramazan sonrası barışı; İsmet Paşadan daha farklı bir biçimde gerçekleştireceğini düşünecek kaç aptal var? Bilemiyorum..Ama ben, İsmet Paşanın yaklaşımı ile Başbakanın bu bakışı arasında pek bir fark göremiyorum.En sert silahlı önlemler, baskılar,işkenceler, gözaltılar,faili meçhuller…Yetmedi toplu imha silahları.Belki de Kimyasallar..

Buyurun..Pilavdan dönenin kaşığı kırılsın.Her kes en iyi bildiği işi yapar ya…Sizde en iyi bildiğiniz işi yapın..Size de yakışan budur.Başka türlü davranıp şaşkınlık yaratmayın. herkes en iyi bildiğini uygulamaya devam etsin…Tarih Katliamların ve soykırımların şahididir.Kuş gördüğü yuvayı yapar ya siz de İsmet Paşa’dan öğrendiklerinizin üzerine katlayarak en iyi bildiğinizi yapın.Kürtler de katliamlarla dolu mazlum tarihlerine yeni,yeni katliamlar eklesin.Tıpkı Halepçe, tıpkı Mahabat gibi.

Burada sevindiğim bir şey var.O da bu süreçte AKP’li ve korucu Kürtlerin de büyük zararlar görebileceği ihtimalidir.Belki de Başbakanın başlatacağı bu yeni süreçte satılık olmayan Kürtlerin acılarını hafifletecek tek şey korucularla AKP li Kürtlerin pişmanlıkları ve utancı olacaktır.

Barış mı? Elbette barış olacak. İsmet Paşa’nın son Dersim Katliamından sonra sağladığı İnsani barış ortamı  45 yıl sürmedi mi?