Öğretmen

 

Sevinçlerimi

Aydınlık ufuklar dediğim ülkede rehin bıraktım.

Şimdi kefaletle gülüyorum.

Mahkemeye çıkıyorum diye.

Çıkardılar kelepçeyi

Artık sıkıldım arkadaş

Seni bilmem

Ama ben;

Anlatacağım her şeyi,

Anlatacağım.

Anlatmazsam çıldıracağım.

Anlatmazsam kimsenin yüzüne bakamayacağım.

Anlatmazsam,

Okuduğum tüm kitapları toplayıp

Herkesin gözü önünde yakacağım.

Sonra kalemimi şakağıma dayayıp

Tek kurşunla

Beynimi dağıtacağım.

Barışa

Özgürlüğe

Ve bilme olan diyet borcumu

Ödeyip

Rahatlayacağı m.

Sonra

Bu koca yükü başka bir mahkemede

Anlatmak üzere

Sana bırakacağım.

Sevinçlerimi

Aydınlık ufuklar dediğini ülkede rehin bıraktım.

Şimdi kefaletle gülüyorum

Bana müsaade

Maaşımı aldım ya bu gün,

Borçlarımı ödemeye gidiyorum.

Bakkal Hasan amca

Gün görmüş biri,

Halden anlar da...

Kunduracı Zeko'yu

Nasıl ikna edeceğimi bilemiyorum.

Adam nemrutun teki

Her seferinde vatansever kesiliyor,

Sitem bile edemiyorum.

Bu sefer de...

"Beğenmiyorsan çeker gidersin" derse

Hiçbir avukat kurtaramaz beni

Kesin,

Kesinlikle müebbete gidiyorum.

Ama kabahat benim.

Neden çocuk sözü dinliyorum ki?

Yok

Okulda bütün çocukların varmış da

Altı kauçuk

Kenarındaki kırmızı çizgiler hoşmuş ta

Ayağını sıcak tutacakmış ta

Arkadaşları

"Sen öğretmen çocuğusun alamıyor musunuz?"

Demişte...

Gidip mağazadan ayakkabı almaya

Kalkıyorsun.

Rus pazarı neyine yetmez.

Öğretmen olduğunu biliyor musun?

Ama haksızlık etmeyelim.

Kızıma aldığım ayakkabı var ya

Herkese seksen milyonmuş.

Bana yetmişbeş.

Öğretmenim ya

Hatırım çokmuş

Nemrut dedim de

Haksızlık ettim

Adam ilkokulu dışardan bitirip

Tırnaklarıyla oraya gelmiş.

Kriz de vurunca işleri bozulmuş

Ankara'daki dostları unutunca da,

Resmen bunalıma girmiş.

Böyle giderse;

Ya Manavgatta'ki yazlığı

Yada Laguna arabasını satacakmış.

Tatile de çıkamamışlar

En büyük üzüntüsü de buymuş.

Bana da tavsiye

Tatile çıkacak olsam;

Manavgat'ın üstüne yokmuş.

Hey gidi dünya,

Hey gidi öğretmen

Ne diye kendini bitiriyorsun.

Mağazadan ayakkabı almak senin neyine!

Neden,

Rus Pazarıyla yetinmiyorsun.

Sonra da

İlkokulu dışarıdan bitirmiş birinden

Turizmle birlikte

Coğrafya dersleri dinliyorsun

 

Sevinçlerimi;

Aydınlık ufuklar dediğin ülkede rehin bıraktım.

Şimdi kefaletle gülüyorum.

Haber bültenlerinde

Gazetelerin ilk sayfasında,

Adı geçen benim.

Coplanırken yılmayan,

Coplarken acımayan da.

Soygun haberlerinde

Aç bıraktığım ben

Üçüncü sayfa cinayet haberlerinde,

Eli kelepçeli olanda benim

Çöplükte ekmek arayan.

Sokaktaki kapkaççı da benim.

Çatışmalarda hayatını kaybeden,

Cenaze törenlerinde ağlayan da benim.

Ağlayan da,

Ağlatan da,

Düşünen de,

Düşünceyi yasaklayan da.

Zalimin elinde mazlum,

Mazluma zulmeden de benim .

Resim derslerinde gülümseyen yüzler çizip,

Gülümsemeyi öğretmeyende benim.

Şimdi

Öz eleştirimi veriyorum;

Suçluyum.

Kabul ediyorum.

Dindiremediğim her damla göz yaşı kadar

Senelere kendimi mahkum ediyorum.

Yaşanan sıkıntıların,

Çelişkilerin

Sorumlusu benim.

Çünkü ben;

ÖĞRETMENİM...

 

 

                               Seyfettin Esin