Yaz Ölümü
Bir gün,
Kimsesiz öleceğimi biliyorum.
Yanı başımda hiç kimse olmayacak
Ben öldüğümde.
Tanımaya çalışanlar,
Çok geç kalacak.
Sonra...
Bir tutam yalnızlık saracak kefenimi.
Sevgiliye sarılmadan ağız tadıyla
Toprak saracak bütün soğukluğuyla
Bedenimi.
Belki de ölümüm
Bir türlü barışmadığım
Bu dünyadan giderken iyi olacak.
Biliyorum.
Ben ölürsem
Duygularım huzur bulacak ancak.
Bir yaz gününde olmalı ölümüm.
Hafif bir yağmur çiselemeli o an.
Kazılırken mezarım.
Toprak yumuşak olmalı.
Kazanlar, yorulmamalı.
Ve bir tüy gibi hafif olmalı cesedim.
Düşünüyorum da;
Çözüm arar dururuz.
Tek çözüm, ölümmüş,
Bilemedim.
Hiç kimse fark etmeyecek belki.
Bu dünyadan
Kavanoza tekme atar gibi gidişimi.
Ama hala bir anlam vermiş değilim,
Kim, neden istedi.
Bu rezil dünyaya gelişimi.
Bir yaz günü olmalı ölümüm.
Herkes buram,buram terlerken,
Buz gibi cesedim serinletmeli
Dokunan tüm elleri.
Dalga,dalga serinlik kaplamalı
Ölümüm.
Ben varken
Beni seven umutsuz yürekleri.
Hiçbir şey değişmeyecek aslında
Ölümümle dünyada.
Biliyorum.
Biliyorum yine güneş doğacak sabah
Aladağar'dan.
Yine beklenen huzuru
Uyandırmadan.
Yine çocuklar oynayacak
Tozlu yollarda.
Yine hiçbir şey değişmeyecek
Umutsuz duygularda.
Yine;
Baykuşlar ötecek sabahsız gecelerin
Karanlığında.
Ve ben artık olmayacağım
İnsanlar o sabaha uyandığında
Seyfettin Esin