HAFTANIN MAKALESİ-BATIDA TEHLİKELİ IRKÇILIK

HAFTANIN MAKALESİ-BATIDA TEHLİKELİ IRKÇILIK

 

Nasıl bir süreçten geçtiğimizi tahmin etmeye çalışıyorum. Demokrasiye geçmenin sancıları mı yoksa bu gelişmeler diyecem,ama değil.Bu sancıların sonunda doğacak bir demokrasi yok çünkü. Şekilsiz biçimsiz bir ırkçılığı doğumu bu. Hem de normal doğumun tam aksine. Üstelik ters doğuruyor ülke. Her türlü emperyalizme evet fakat Kürtlere hayır mantığının egemen olduğu bu ırkçılık. Mantıklı bir temele de dayanmıyor…Kontrolsüz patlayan bir barajın suları gibi azgın. Fakat  ne ulaşabileceği bir hedef,ne sulayabileceği bir tarla,ne de bir bahçe var ulaşacağı yerde.Kalın bir balçık bırakacak sadece.Kirli,yapışkan ve güneşle birlikte dayanılmaz kokusu olan..Kalın bir çamur yığını olarak kaybolup gidecek.

Demokrasinin doğacağı falan yok bu doğumda. Sadece ırkçılık hortluyor. Hem öyle bir ırkçılık ki yapanlara zerre kadar faydası olmayacak. La Fontaine’nin masallarındaki geyiğin asma dallarını yemesine benzeyen ve kendi ipini çekecek olan bir gelişmenin ırkçılığı bu. İçindeki farklılıkların yarattığı zenginliğinin farkına varmayıp, bu farklılıkları yok etmeye çalışan çirkin ve sevimsiz bir tekçiliğin tehlikeli adımları bunlar, sonunda yalnızlaşacağının  ve yok olacağının  farkında  bile değiller.

Batıda (Aydın-Germencik) jandarma, hatta  vali desteği ile Kürt işçilere yönelik linç girişimi şimdilik Kürt halkının sağduyusuna takılıp kalıyor. Aynı eylemler Doğu’da karşılık bulmuyor…Düşünsenize; Her linç girişiminin sonrası Doğuda yaşayan Türklere ya da Türk köylerine  Kürtler tarafından aynı şiddette saldırılar yapılmış olsun. “Siz bizimkilere linç girişiminde bulunursanız, bu yüzden biz de sizinkilere yaparız” mantıksızlığını gerekçe göstererek.

Eminim jandarma ya da polis doğuda Türklere yapılacak linç girişimlerini batıdaki faşistlerin Kürtlere yaptığı linç girişimlerinde gösterdiği kadar hoşgörü ile karşılamayacaktır.Ölümlere varacak olan silahlı müdahaleler yapacağından kimsenin şüphesi yoktur. Fakat Ölümlerle de sonuçlansa bir gün gelecek batıdaki faşist saldırılar doğuda mutlaka karşılık bulacaktır.(Eğer bu günden adil bir önlem alınmazsa)

Medya,basın STK lar Batıda hotlayan ırkçılığa hiçbir tedbir almamakta; Aksine faşizmi cesaretlendirecek  görüntüleri yayınlamaktadır. Faşistleri “öfkeli vatandaş” diye tanımlayıp linç girişimlerinin haklı nedenlere dayandığını empoze etmektedir.Doğudaki Kürtleri “Müslümanız, din kardeşiyiz” diyerek uyutan Fethullahçı cemaat batıdaki bu faşist sürüsüne “Biz müslümanız,din kardeşiyiz” deme gereğini hissetmiyor bile.

Batıda hızla gelişen ırkçılık, ne yazık ki resmi toleransla büyüme trendi içinde…Şimdilik Kürtlerin müthiş sağduyusu tehlikeyi önlemekte ve olayların doğuya sıçramasını engellemektedir.Asıl tehlike bu ırkçılığın doğuya da sıçraması sonucu olacaktır. Batıda faşist sürülerince linçe uğramış masum bir Kürdün intikamını doğuda yaşayan masum bir Türk’ten alma duygusu felaketlerin sebebi olur.İşte o zaman asıl bölünmeden bahsedebiliriz.

30 yıldır yaşanan süreç hep PKK ile devlet arasında yaşanmış olarak kabul edildiğinden saflar hiçbir zaman netleşmemiştir.Boşaltılan köyler,işkenceler, faili meçhullere rağmen Kürtler asla Türklere düşmanlık beslememişlerdir.

Ama Faşist gruplar PKK dışında Kürtleri de düşman ilan ederse,  ve her B.. n sebeple Kürtlere linç girişiminde bulunurlarsa,korkarım Kürtler de ırkçılaşmaya başlar. Ve Bin yıllık samimi kardeşliği unutup Türk düşmanlığı ilkelliğine bürünürler.Bu durum PKK sempatizanları ile sınırlı kalmaz.

Hatta Fetthullahcıların asimile ettiğini sandığı Kürtler bile ilk silaha sarılanlar olacaktır.