Okullar Açıldı

Okullar eğitim öğretime açıldı. Minik yavrular bir taraftan ellerini tuttuğu annelerinin yabancısı oldukları bir ortam olan okula doğru yürümelerini engellemek için ağlıyor.Diğer taraftan da “Bu gün gitmeyelim.Yarın gelelim.” Diye şart koşuyorlar adeta.. Aslında kurtuluşu yoktur okula gitmemenin.Geleceğini sağlam temeller üzerine oturtmak için okula gitmekten başka şansı yoktur bu küçük yavruların.Annesi bir hafta onunla birlikte oturacak sınıfta..Ta ki göz bebeği çocuğu okul ortamına alışana kadar.okul ortamına alıştıktan sonra çocuk;Akşamları okul çıkışında yolu gözlenecek.çantası taşınacak pohpohlanacak, şımartılacak. Okulda çok başarılı olması için her gün kocaman bir dondurma rüşvet verilecek Daha neler, neler
Böylesi anlarda Patnos geçiyor gözlerimin önünden.Üstünde doğru dürüst önlüğü bile olmayan; Bırak Sipider-man ya da Winks marka lisanslı olanlarını,en adisinden bile çantayı bulamayan çocuklar,konfeksiyonun birinden denkleştirdiği poşet çantayı koltuğuna sıkıştırdığı gibi okula koşacaklarını biliyorum.Aradaki fark bu işte.Birinin her şeyi var.fakat zorla,diğerinin hiçbir şeyi yok,fakat zorlayarak gider okula.Kader değildir aslında.Sömürünün farklı bir tezahürüdür bu garip durum memleketimde…
En küçüğünün yedi  fertten oluştuğunu düşünürsek memleketimden her ailenin,Okula göndermenin bedeli de ağırdır.anne babayı çıkarırsak geriye kalan  beş  çocuğun en az üçü okula gideceğini hesaplarsak üç ayrı çanta üç ayrı önlük üç yeni pantolon,ayakkabı,çorap defter kalem ve bezeri kırtasiye hiç te küçümsenmeyecek bir mebladır krize girmiş inşaat sektöründe çalışıp müteahitten bir türlü parasını kurtaramayan dar gelirli amele bir baba için.
Nüfusu daha kalabalık olan aileler için bu durum daha da vahimdir.Okul kaygısından önce ekmek kaygısı vardır.Uzun geçen kışı karşılayacak odun,kömür kara kara düşündürür aile reisini
Okullar açıldı.Minik yavrular kahverengi tahta sıralarda geleceğini çizecek ilk adımı atıyorlar.Daha ilk günden memleketimin minik yavruları,mallesef 1-0 yenik başlıyorlar bu maça.Oysa batıdaki her çocuk gibi onlarında minicik ayakları,minicik parmakları var. Küçücük bir balon dünyalarını renklendirmeye yeter artar bile.Ama yok.Markalar,lisanslı ürünler,cicili,bicili elbiseler hayal dünyalarına bile girmez onların.Batılı çocukların sahip olduğu olanaklara kavuşmak onlar için yeniden keşfedilecek bir Amerika’dır.
Okullar açıldı.1-0 yenik başlamalarına rağmen Memleketimin minik yavrularının sürekli aleyhlerine gelişecek bu durumun üstesinden gelebileceklerinin umudunu hiç bir zaman yitirmek istemiyorum.Aşirete asker yetiştirmek için bilinçsizce çoğalan nüfustan küçülen lokmalarının sorumlusundan habersiz bu yavruların geleceğinin aydınlık olmasını diliyor,hepsinin de kocaman kara gözlerinden öpüyorum.
                                                             Seyfettin Esin